Dosyalar
Hz. Peygamber ve Çocuk
 

Eğlenme



Hayat anlayışımızın değişmesiyle eğlence anlayışımız da değişiyor. Hatta öyle oluyor ki bazılarımız için eğlenmek bizzat hayatın amacı haline gelebiliyor. Böylesi insanlarla arkadaş olabilmeniz bile -bütün kişilik özellikleriniz bir tarafa- ne kadar eğlenceli biri olduğunuza bağlı.

Elbette dinlenmek/eğlenmek insani bir ihtiyaç. Buradaki rahatsızlık eğlenmenin -daha yüce bir hedefin vasıtası olmaktan çıkarılıp- kendisinin bir hedef haline getirilmesi.

Günümüzde(sıradan insan için) sorumluluklar azalmış, kaygılar artmış; dinî bağlar zayıflamış, ruhlar baskı altında ezilmiş vaziyette. Küçük-büyük herkes kendi çapında stres ve bunalım içinde. Bundan kurtulmak için ise buna yol açan etkenlerle mücadele etmek yerine, sarmalı derinleştirecek şekilde bandaj etkisinden başka rolü olmayan eğlencelerle kendilerini unutma yolları aramaktadırlar.

Haramları içeren her türlü eğlence vasıtasının insanın var oluşuna zarar verdiği ve dinimizde kesinlikle yasaklandığı şüphesiz. Bizim asıl dikkat etmemiz gereken ise, açıkça yasak olan alkol ya da fuhşiyat gibi zararları içermediğinden sakıncasız gözüyle bakılan eğlenme biçimlerinden bazılarının hayatımızı baştan sona işgal etmelerine karşı içinde bulunduğumuz kayıtsızlık.

Hazret-i Peygamber ve ashabı da eğlenmişler. Mesela, insanı cihad gibi yüce bir amaca hazırlayan sportif oyunlarla ya da bir kutlamayı sevinç ve coşkuyla pekiştirmek gerektiğinde. Ama hiçbir zaman vakit öldürmek amacıyla ya da insan onuruna aykırı şekilde aşağılamalar içerecek şekilde değil. Onların şakaları asla yalan, küçük düşürme, alay gibi ahlaki zaaflar içermemiş; eğlenceleri de daima "ihtiyaç" miktarında ve daha ulvi bir amaca aracılık edecek şekilde olmuş.

Kur'ân-ı Kerîm'de eğlence mânâsına gelen la'ib ve levh kelimeleri nerede geçmişse eleştirel mânâda kullanılmış olup hiç birinde oyun ve eğlenceyi teşvik eden müspet bir mânâ görülmez. (9/65; 5/57, 58; 6/32, 70, 7/51; 21/3, 16, 55; 43/83; 70/42; 102/1; 63/9; 24/37; 31/6; 62/11; 29/64; 47/36; 57/20; 44/38)

Kendisinin, çevresinin, geçen zamanın, kaçırdığı hayatın farkında olmayacak kadar oyun ve eğlenceye gömülmüş bir insan İslam'ın insanı değildir.