Dosyalar
Hz. Peygamber ve Çocuk
 

İyilik Duygusunun Katilleri

15 Haziran 2016 Çarşamba Sonpeygamber.info / Ramazan Günlüğü


Ramazan, sadaka ve zekâtlar konusunda insanların yarışmaya başladığı bir ay. Çok şükür. Rabbim her yıl bize böyle bir temrin dönemi lütfederek nefsimizi cömertliğe ve bilumum hayırlara alıştırıp şerlerden uzak durmayı öğretiyor. Her Ramazan’da biraz daha dilimizi kötü sözden, gözümüzü harama bakmaktan, elimizi harama uzatmaktan, nefsimizi gafletten koruyabileceğimizi bize göstererek manevi tekâmülümüz için bizi motive ediyor.

Bu cömertlik mevsiminde Müslümanın hassaslaştığını bilen isteyiciler de adeta sezonluk işçiler gibi gayretlerini artırıp cami cami, kapı kapı dolaşıyor. Öyle ki aynı muhitlerde dolaşıyorsanız birkaç sene içinde bunlardan bazılarını artık tanımış oluyorsunuz. Özellikle kadınların yumuşak yüzünü daha kolayca istismar eden, her daim en acıklı öykülerle yakanıza yapışan bu insanların verdiği en büyük zarar, gerçek muhtaçların da onlar kategorisinde algılanıp bir ilgisizliğe ya da üç beş kuruşla baştan savmaya mahkûm edilmesidir. Bu hataya düşmemek için biraz çaba sarf etmek ve vakit ayırmak gerekiyor.

13-14 yaşlarında bir erkek çocuğun fırında alçak sesle “bayat ekmeğiniz var mı” diye sorduğunu duyunca ona taze bir ekmek alıp verdiğinizde iki üç dakika içinde ekmeği neredeyse bitirecek kadar yediğini görmüşseniz, bu onun gerçekten aç olduğunu göstermez mi? Ya da dilenenlerden bunaldığınız bir günde size halini anlatmaya çalışan birinin adresini isteyip, küçük bir araştırmayla gerçekten muhtaç olduğunu anladığınızda diğerleriyle karıştırmadan es geçmediğinize sevinmez misiniz?

Örnekler çoğaltılabilir. İnsanların iyilik duygularını istismar eden kötülerin en büyük zararı insandaki merhameti, kardeşiyle ilgilenme arzusunu giderek yok etmesidir. Meşhur hikâyedeki gibi…

Bir Arap prensinin atına göz diken bir kişi, onun atını dolaşmaya çıkardığı bir gün, çölde ölmek üzere biri taklidi yapar. Prensin ona yardım etmek için atından inmesini fırsat bilip atı alıp kaçar. O dörtnala giderken prens arkasından seslenir: “Evet atımı aldın. Ama hiç olmazsa bu olayı kimseye anlatma ki insanlar çölde muhtaç olanlara yardım etmekten vazgeçmesinler!”