Dosyalar
Hz. Peygamber ve Çocuk
 

Kitap İnmeyi Bekliyor

14 Temmuz 2011 Perşembe Sonpeygamber.info / Bir Hadis Bir Yorum


“Sözlerin en güzeli Allahın kitabı Kur’ân’dır”(Buhari:6/327)

 
Sözün kaderi özdü ve azdı. Söz bunun bilincindeydi. Bir zaman geldi son kez söylendi . Ağırdı/sakîldi. Ağırlığı son kez söylenmesinde ve aynı zamanda sonsuz anlamlı olmasındaydı.

Bu köye başından beri mavi sayfalar uğradı. Köy halkı ne zaman çaresiz kalacak olsa bir çare söylendi ona gökten.

Bir söylendi, aldıran az oldu.

İki söylendi, aldıran yine az oldu.

Hep az olacaktı zaten.

Söz kendini tutuyordu bunu yapmakla ve kabul görmeyişine değil, kabul edemeyeceği kalabalıklara üzülüyordu o. Çok şefkatliydi kendisine acımasız olmakta cüretkar olana…

Sözün kaderi özdü ve azdı.

Söz bunun bilincindeydi.

Bir zaman geldi son kez söylendi .

Ağırdı/sakîldi.

Ağırlığı son kez söylenmesinde ve aynı zamanda sonsuz anlamlı olmasındaydı. Öyle ki köy yakılıp yok olana kadar yeniden yeniden inebilecek bir sonsuzluğu barındırıyordu özünde…

Ağır bir anlam, sayfalarını iki yana açmış yaklaşıyor. Kimi zaman birkaç ayet düşüyor kimilerinin zihnine o sayfalardan. Ya da Fatiha sapkınlıklarından sıyrıl da gel deyiveriyor bir sabah!

İşte  sayfaların küsüp gerisin geriye göğe saklandığı bir zaman dilimini aşıyor yeniden bu koca köy…Bilgeleriyle, cahilleriyle, ermişi, göğü ve yerin dibiyle şimdi bu köy, kendisine yaklaşan o büyük kanatlardan habersiz duruyor. Ağır bir anlam, sayfalarını iki yana açmış ona doğru yaklaşıyor. Kimi zaman birkaç ayet düşüyor kimilerinin zihnine o sayfalardan. Bilmem kaçıncı kez okuduğu halde Yasin mesela…İlk kez o kadar anlamlı duruyor önünde. Ya da Fatiha ona sapkınlıklarından sıyrıl da gel deyiveriyor bir sabah! Yoksa diyor biri içlerinden, yoksa bu kitabın iniş süreci mi kıyamete kadar? Anlaşıldıkça süregelen bir iniş, anlaşılmadıkça havada, hayatın yukarısında dolanıp kalma ve yersizlik…Gerisin geriye göğe kaçma. Kalktığı o yere…

Duramıyor sonra ufacık bir kalp heyecanında. Köyde biri eğilse, bir kaçı eğilse üstüne dayanamayıp yeniden iniyor. Bir akıl diğer akılla yan yana geldiğinde ve düşündüğünde koşup geliyor oraya. Düşünebilmeyi öğretiyor okuyana. Akıllı olmak nasıl bir şeymiş bir güzel gösteriyor. Tapınmak varsa illa kaderde, tapınma bilincini veriyor. “Kulluğu” değil, özgürlüğü tattırıyor. Özgürlük, bağımsız olana kulluktur diyerek…

Ramazan ayı geliyor.

Yine sayfalarını çırpıyor hakikat.

Konacak anlam birazdan.

Baş üstüne!

Birazdan kader geceleyecek o ömürlük gecede.

Birilerine can vermek üzere o sayfalardan yeniden inmesi gerekiyor anlamın.

~~~

O sayfalardan yeniden inmesi gerekiyor anlamın.

Bulutlardayken kastedilenin aynısı mıdır bu koca köyde veya minik kentte anlatılan ve yaşanan?

Gerçekten de bunu mu emretmiştir Yüce Olan?

Yasak bahçe bu kadar geniş midir?

İzinli bahçe bu kadarcık mıdır?

Nedir öz be öz ilahi değerler?

Din nedir ya Hu?

Yaşamak mıdır, ölmek midir?

Ölmeden ölerek yaşamak nasıldır?

……?

……….?

……………?

O sayfalardan yeniden inmesi gerekiyor anlamın.

~~~

Biri anlasın onu diye…

Rafların tozuna gömülmek istemiyor.

Kendisi için olsa namert!

Birilerine can vermek üzere bekliyor yine hakikat!

Sığ okuyuşlara öfkeleniyor.

Sıradanlaşmış tekrarlara ve güftesinin susturulduğu haykırmalara üzülüyor. 

Yine çırpınıyor hakikat!