Dosyalar
Hz. Peygamber ve Çocuk
 

Rabbin Taksimine Razı Olmak



Dünyaya geldiğimizde hazır bulduğumuz vasıflarımız vardır: Cinsiyetimiz, milliyetimiz, bedenimize ait özellikler, soyumuz, zekâmız (ve kanaatime göre ruhumuzun kapasitesi) gibi... Bunlar tamamen vehbidir (Allah vergisidir). Fikrimiz sorulmadan, bir bedel ödemeden hazır olarak verilmiştir. Bu kısa dünya hayatında bizden istenen bu verili malzemeyi en etkin şekilde kullanmaktan ibarettir. (Bu kullanım sırasında bizim tercihlerimizle verilen çeşit çeşit özelliklerin etkinlik oranları hiçbir kul tarafından tam olarak hesaplanamayacağından kaderin sırrını tam olarak çözemeyiz.)

Bu dünyaya imtihan edilmek için geldiğimiz hepinizin malumudur. (Mülk 2) Kur'ân'da bu imtihanın çeşit çeşit başlıklarından bahsedilir. Bunlardan birisi de "başkalarına verilen vehbi nimetler"dir. Yani yaratılıştan bize ve diğerlerine verilenler konusunda razı olup olmadığımız da bir imtihan konusudur. (Nisa 32; En'am 53, 165; Taha 131)

Başkalarının sağlığını, zekâsını, kısmetini kıskanmamak; kendisine ve başkasına verilenleri kıyaslamamak; aksine elindekilere razı olmak bu imtihanda başarmanın olmazsa olmaz şartıdır. (İmrenmenin/özenmenin, kıskanmaktan farklı olduğunu bir parantezle belirtmek yetmese de şimdilik yetinelim...)

Mekkeli müşrikler vehbi nimetlerden olan peygamberliğin kime verilmiş olması gerektiğine karar vermeye kalkarak Allah’ın taksimatına boyun eğme konusunda çuvalladılar.

“Ama bu gerçek kendilerine gelince: “Bu sihirdir, biz bunu kabul etmeyiz” dediler ve eklediler: “Bu Kur’ân, bu iki şehirden büyük bir adama indirilseydi ya!” (Zuhruf 30–31)

İki şehir ile Mekke ile Taif’i kastediyorlardı. Ve peygamberliğin de ancak kendilerince büyük sayılan birine verilmesi gerektiğini söylüyorlardı. Bu itirazlarına Rabbimiz şöyle cevap verdi:

“Senin Rabbinin rahmetini onlar mı taksim ediyorlar? Hâlbuki bu dünya hayatında onların maişetlerini aralarında taksim eden, bir kısmının diğer kısmını çalıştırması için, kiminin derecesini kimine üstün kılan Biziz. Senin Rabbinin rahmeti ise, onların topladıkları bütün şeylerden daha hayırlıdır.” (Zuhruf 32)