Dosyalar
Hz. Peygamber ve Çocuk
 

Bayram: Ödül Günü

21 Ocak 2018 Pazar Sonpeygamber.info / Yazarlar



“Allah, iman edip sâlih ameller yapanlara günahlarını bağışlayacağını ve onlara büyük ödül vereceğini vadetmiştir.”  (el-Mâide (5, 9)

Ödül Günü

Hadisçi Taberânî'nin el-Mu'cemu'l-kebir'inde naklettiği bir rivayette Ramazan bayramı için "O ödül günüdür. Bugün gökyüzünde de ödül günü (yevmü’l-câize) diye isimlendirilir" denilmektedir. Bu müjdenin bayram namazından çıkanlara melekler tarafından verildiğine de dikkat çekilmektedir. (Heysemi, Mecmeu'z-zevâid, II, 201)

Özellikle Ramazan Bayramında, bayram coşkusu ve sevincinin daha derinden daha yaygın şekilde hissedilip topluca ve toplumca yaşandığı açık bir gerçektir. Bu olgu, oruç ayı Ramazan’da yapılan yoğun kulluk görevlerinin manevi karşılıklarına/ödüllerine kavuşma sevinci ve mutluluğudur.

Sözlükte, ücret, mükâfat, ödül, karşılık demek olan ecr, ayrıca çeyiz ve mehir anlamında da kullanılır. Dini bir terim olarak iman ve amel-i salih karşılığı mü’minlere verilecek ödül anlamındadır.

O halde biz de bu ilahi ikram ve lütuf gününü karşılarken kelimenin çeyiz, mehir anlamlarını ve ecr-i misil kavramını değil, ödül manasını detaylandırmak üzere, Yüce Kitabımız Kur’ân-ı Kerîm’de Ödül Çeşitleri ile ilgili ayet-i celîleleri topluca bir arada değerlendirmek istiyoruz.

Kur’ân-ı Kerîm’de Ödül Çeşitleri:

Ecr-i azîm

وَعَدَ اللَّهُ الَّذِينَ آمَنُوا وَعَمِلُوا الصَّالِحَاتِ لَهُمْ مَغْفِرَةٌ وَأَجْرٌ عَظِيمٌ

“Allah, iman edip sâlih ameller yapanlara günahlarını bağışlayacağını ve onlara büyük ödül vereceğini vadetmiştir.”  (el-Mâide (5), 9)

Ecr-i kebir

إِلَّا الَّذِينَ صَبَرُوا وَعَمِلُوا الصَّالِحَاتِ أُوْلَئِكَ لَهُمْ مَغْفِرَةٌ وَأَجْرٌ كَبِيرٌ

“Ancak sıkıntılara sabredip salih ameller işleyenler böyle (nankör ve şımarık) davranmazlar. İşte onlar için bir bağışlanma ve pek büyük bir ödül vardır.”  (Hud (11), 11)

Ecr-i kerîm

مَنْ ذَا الَّذِي يُقْرِضُ اللَّهَ قَرْضًا حَسَنًا فَيُضَاعِفَهُ لَهُ وَلَهُ أَجْرٌ كَرِيمٌ

“Kim Allah’a güzel bir borç verirse, Allah da onu kat kat arttırır. Üstelik ona pek değerli bir ödül de vardır.” (el-Hadid (57), 18)

  Ecr-i hasen

فَاِنْ تُطِيعُوا يُؤْتِكُمُ اللَّهُ اَجْرًا حَسَنًا

 (el-Feth (48), 16) “İtaat ederseniz, Allah size güzel bir ödül verir.” 

Ecr-i ğayr-i memnun/ Kesintisiz

اِنَّ الَّذِينَ اٰمَنُوا وَعَمِلُوا الصَّالِحَاتِ لَهُمْ اَجْرٌ غَيْرُ مَمْنُونٍ

“İman edip salih ameller yapanlar için ise, ardı arkası kesilmeyecek bir ödül vardır.” (el-İnşikak (84), 25; et-Tîyn (95), 6)

Ecr-i ğayr-i hisab/ Hesapsız

قُلْ يَاعِبَادِ الَّذِينَ اٰمَنُوا اتَّقُوا رَبَّكُمْ لِلَّذِينَ اَحْسَنُوا فِي هٰذِهِ

الدُّنْيَا حَسَنَةٌ وَاَرْضُ اللَّهِ وَاسِعَةٌ اِنَّمَا يُوَفَّى الصَّابِرُونَ اَجْرَهُمْ بِغَيْرِ حِسَابٍ

“Tarafımdan onlara şunu söyle: Ey iman eden kullarım! Rabbinize karşı gelmekten sakının. Bu dünyada samimi davranıp iyilik yapanlar için güzel bir karşılık vardır. Allah’ın arzı da geniştir. Sabredenlere ise, ödülleri hesapsız şekilde verilecektir.”  (ez- Zümer (39), 10)

Ecru’l-âmilîn

وَالَّذِينَ آمَنُوا وَعَمِلُوا الصَّالِحَاتِ لَنُبَوِّئَنَّهُمْ مِنْ الْجَنَّةِ غُرَفًا تَجْرِي مِنْ تَحْتِهَا الْأَنْهَارُ خَالِدِينَ فِيهَا نِعْمَ أَجْرُ الْعَامِلِينَ

“İman edip salih ameller işleyenleri, Cennet’te ebedi kalmak üzere altlarından ırmaklar akan köşklere yerleştireceğiz. Salih amel yapanların ödülü ne kadar güzeldir.”  (el-Ankebût (28), 59)

Ecru’l-âhireh

وَلَأَجْرُ الْآخِرَةِ خَيْرٌ لِلَّذِينَ آمَنُوا وَكَانُوا يَتَّقُونَ

“İman edip de (kötülüklerden) sakınanlar için âhiret ödülü daha hayırlıdır.” (Yusuf (12), 57)

Bu ayet-i kerimelerde açıkça görüldüğü gibi, yüce rabbimizin iman edip güzel işler işleyen kullarına vereceği ödülün büyüklüğü, kendi kerem ve ihsanına yaraşır şekilde, azîm, kebir, kerîm, hasen, kesintisiz ve hesapsız diye nitelendirilmiştir.

Bu ayet-i kerimelerde açıkça görüldüğü gibi, yüce rabbimizin iman edip güzel işler işleyen kullarına vereceği ödülün büyüklüğü, kendi kerem ve ihsanına yaraşır şekilde, azîm, kebir, kerîm, hasen, kesintisiz ve hesapsız diye nitelendirilmiştir. İman ve amel-i salih ehlinin cennette, temelli kalmak üzere, altlarından ırmaklar akan köşklere yerleştirilmeleri de “ne güzel ödül” diye takdim ve takdir edilmiştir. İman ve takva sahipleri için ahiret ödülünün daha hayırlı olduğu da kesin bir gerçek ve müjde olarak bildirilmiştir.

Hediyede olduğu gibi ödüllendirmede de muhatabın durumu değil, hediyeyi verenin ve ödülü koyanın durumu ve konumu esastır. Bu ödüller de keremi bol Rabbimizin iman eden ve güzel ameller işleyenler için ilan ettiği ödüllerdir.

Çok değişik alanlarda düzenlenen yarışmalarda konulan ödülün büyüklüğü daima katılımcılar için “teşvik edici” rol oynar. Ama uluslararası yarışmalar dâhil hiç birinde ayet-i kerimelerde sayılan vasıflarda bir ödül söz konusu olamamaktadır.

Katılma şartı iman, amel-i sâlih ve sabır’dan oluşan İslamlık ve insanlık yarışına iştirak etmek bundan daha güzel ve etkili şekilde teşvik edilemezdi. Sabır ayı Ramazan’da müminler tarafından gerçekleştirilecek bu zorlu ve soylu yarışın ödül günü bayramla sonuçlanmasının da ayrıca bir ödül olduğu akıldan çıkarılmamalı ve dikkatten uzak tutulmamalıdır.

Yüce Rabbimiz, iman, ibadet ve yapıp ettiğimiz güzel işlerimizi, yukarıda sayılan ödüllere lâyık eylesin. “Yarışacaklar da işte bunun için yarışsınlar!” (el-Mutaffîn (83), 26)