Dosyalar
Hz. Peygamber ve Çocuk
 

Son Kerpiç



"Benimle benden önceki diğer peygamberlerin durumu mükemmel ve güzel bir ev yapan fakat sadece köşelerinin birinde bir kerpiçlik yeri boş bırakan bir adama benzer. Halk, evi hayran hayran dolaşmaya başlar ve o eksikliği görüp  'Bu boşluğa bir kerpiç konulmayacak mı?' der. İşte ben bu kerpiçim, ben peygamberlerin sonuncusuyum."
(Buhârî, Menakıb 18)

Son Elçinin insanlığın diğer elçileriyle nasıl bir birliktelik içinde olduğunu gösteren bu söze uzaktan baktığımda, mutlu bir sülalenin hüzünlü de olsa harika bir neşe içinde yaşayageldiğini seyretmiş gibi oluyorum. Sanki her biri kendi yaşadığı dönem içinde bireysel olgunluğuna yürürken toplumunun da elini tutan, elinden geleni yapan, sorumlu olgunların, zamanlar üstü yakınlığına tanık oluyorum. Bu, insanlığın gelişimini ve kendini tamamlamasını kanıtlamak üzere yükseltilen bir binayı andırıyor. Uzak zamanlardan bu yana, ilk insanlardan, ilk sorumlulardan, ilk elçilerden bu yana inşasına başlanmış, sonraları kim sorumluysa onun çabaları ve elleriyle kerpiçleri, taşları, tuğlaları, harcı işte gereken her neyi ise konulmaya devam edilmiş bir yapıdır bu. Bazen yıkılmaya çalışılan, fakat işte bu sorumlu, atanmış elçiler ve gönüllü elçilerin duyarlılığında asla kendine terk edilmeyen bir yapı…


Son Elçi kendini büyük tutmuyor. Kendisine saf bir işçinin, salt binanın tamama ermesi konusunda bir katkım olsun derdiyle yaşayan bir insanlık işçisinin süsünü veriyor. Bir makyaj değil bu.

Son Elçi kendini büyük tutmuyor. Kendisine saf bir işçinin, salt binanın tamama ermesi konusunda bir katkım olsun derdiyle yaşayan bir insanlık işçisinin süsünü veriyor. Bir makyaj değil bu. Bir inşaat işçisinin saçlarına sürdüğü limon suyu kadar safiyetli. Sonra “işte” diyor, “bu noktaya kadar getirilen, diğer işçi kardeşlerimin taa bu noktaya kadar getiriverdiği bu binanın son kerpicini de ben koydum” diyor.

Kerpiç kemâli temsil ediyor. Kerpiç… İlk zamanlardan bu zamana kurulmaya çalışılan güzel cümlenin sonsuzluğa kapanan son noktası gibi konuluyor yapının sonuna.

Kerpiç olmak, başlanan her güzel, doğru işin sürüncemede kalmasına izin vermemek ve üstüne düşen ne ise o sorumluluğu hemen bir aşkla, köyden yeni gelmiş ve iş bulmuş olmanın sevinciyle kendini terleten bir işçi edasıyla yapıvermek anlamına geliyor.

Kerpiç olmak insan olmaktır. Orada burada kendi başına boşluğa yuvarlanan bir taş olmaktansa, elbirliğinin kucağında insanlığı büyütmektir belki de…