Eserde özellikle modern tarih ilminin metotlarına dayanan bir perspektif göze çarpmaktadır. Hz. Peygamber ve yaşadığı dönem coğrafi, etnik, sosyal ve kültürel özellikleriyle ele alınmakta ve o devir insanının yaşam şartlarına, düşünce yapısına, toplumsal ve siyasal örgütlenmesine dair dikkat çekici tespitlerle anlatım zenginleştirilmektedir. |
Hz. Peygamber'in hayatı, kişiliği ve mesajı hakkında yapılan bütün çalışmalar O'nu anlama ve tanıtma misyonu yüklenmiş olan önemli eserler olarak karşımıza çıkmaktadır. Bu noktada -sayısı ve maksadı belli olan bazı çalışmalar göz ardı edilecek olursa- O'nu anlatma amacıyla yazılmış her eserin, Hz. Peygamber'in ışığını okurlarına taşımak gibi önemli bir hizmet gördüğü söylenebilir. Fakat bu eserler arasında tavır, metot ve üslup bakımından çeşitli farklılıkların olduğu da bir vakıadır. Mesela kimi yazarlar Hz. Peygamber sevgisini ve bağlılığını yoğun bir şekilde yaşatmak için O'nun hayatını coşkun ve destansı bir üslupla kaleme alırlarken kimileri de Hz. Peygamber'i beşeri vasıflarıyla doğru ve net bir biçimde anlatmayı amaçlamışlardır. Öte yandan bütüncül bir biyografi mantığıyla O'nun hayatının evrelerini kronolojik olarak anlatan eserlerin yanı sıra Hz. Peygamber'in belli hususiyetlerine veya hayatının savaşlar, tebliğ faaliyetleri gibi belirli bazı devrelerine yoğunlaşmış konulu eserler de siyer külliyatı arasında yer edinmiştir.
Özellikle klasik siyer yazıcılığından farklı bir üslubun geliştirilmeye başlandığı asrımızda eserler arasındaki farklılıklar da artmaya başlamıştır. Bu farklılıklar Hz. Peygamber'in hayatının bütün yönleriyle tanıtılabilmesi, her hususiyetinin üzerinde derinlikli incelemelerin yapılabilmesi ve her okur kitlesine hitap edebilecek bir siyer kitaplığının oluşabilmesi gibi olumlu sonuçları da beraberinde getirmiştir. Bundan hareketle günümüzdeki siyer çalışmalarının önemini, klasik siyer kitaplarında asırlardır tekrarlanan vakaları günümüz insanına hitap edecek tarzda modernize etmekten ziyade yeni bir perspektife sahip olmak, değişen veya yeni ortaya çıkan ilmi metotlardan istifade etmek ve yeni bir söylem geliştirebilmek gibi hususiyetlerde aramak gerekmektedir. Prof. Dr. İbrahim Sarıçam'ın Hz. Muhammed ve Evrensel Mesajı adlı çalışması da metot ve üslup bakımından farklılıklar arz eden modern bir siyer hüviyetindedir.
Prof. Dr. İbrahim Sarıçam, eserinin önsözünde Hz. Peygamber'in hayatını, kişiliğini, mesajını tarihsel gerçeklere uygun bir şekilde anlatmayı amaçladığını ifade etmektedir. Bu ifadenin esere yansıması ise rivayetlere ve sahihliği meçhul kaynaklara itibar etmemek, edebî bir üslupla aşırı mübalağalı ifadelerden uzak durmak ve tarihî gerçekler içerisinde bir Hz. Peygamber biyografisi sunmak gibi esere dair özelliklerde görülebilmektedir. Öte yandan yazar, O'nu doğru tanıtma amacına paralel olarak eserinin yazımında istifade ettiği en temel kaynağın Kur'ân olduğunu belirtmektedir. Kur'ân'ın yanı sıra hadis ilminden; en eski siyer, meğazi ve tarih kitaplarından; Hz. Peygamber ve dönemi hakkında günümüzde yapılmış olan araştırmalardan ve Batılı kaynaklardan da yararlanıldığı görülmektedir. Fakat özellikle Kur'ân dışındaki bu kaynaklardan yararlanılırken oldukça dikkatli davranılmış ve şüpheli, tartışmalı bilgiler ile muallak ifadelerden uzak durulmuştur. Öte yandan eserde çağdaş siyer çalışmalarındaki bilgilere zaman zaman temas edildiği ve bu bilgilerin yorumlandığı görülse de bir tartışma üslubunun takınılmaması ve bu yolla konudan sapmaların da önüne geçilmesi dikkati çekmektedir. Yazar, bu tavrın sebebi olarak eserin önsözünde "hurafelerden ve efsanelerden arındırılmış bir metin" ortaya koymak isteğini dile getirmiştir.
Yazar, kabile kültürünü ve ona ait değerleri etraflıca tanıtıp Hz. Peygamber'in hangi şartlar içerisinde ve nasıl bir çevrede tebliğ faaliyetini sürdürdüğünü gözler önüne sererek O'nun ilahi mücadelesinin, tarihi gerçekler çerçevesinde daha doğru değerlendirilmesine olanak sağlamaktadır. |
Hz. Muhammed ve Evrensel Mesajı her ne kadar akademik tartışmalara tevessül etmeden kaleme alınmış olsa da eserin içyapısında akademik zihniyete bağlı kalındığı görülmektedir. Eserde özellikle modern tarih ilminin metotlarına dayanan bir perspektif göze çarpmaktadır. Hz. Peygamber ve yaşadığı dönem coğrafi, etnik, sosyal ve kültürel özellikleriyle ele alınmakta ve o devir insanının yaşam şartlarına, düşünce yapısına, toplumsal ve siyasal örgütlenmesine dair dikkat çekici tespitlerle anlatım zenginleştirilmektedir. Özellikle modern tarih çalışmalarında bir yardımcı alan olarak önemi gittikçe artan coğrafya bilgilerinden yoğun bir biçimde yararlanılmakta ve 6-7. asır Arap kültürünün ve sosyal hayatının en etkin yönlendirici kuvveti olan çevre ve doğa şartları bu bağlamda incelenmektedir.
Yazarın, bu paralelde özellikle kabile kültürü üzerinde yoğunlaştığı ve Türk okuyucusu için oldukça uzak ve yabancı olan bu kültürü ve ona ait değerleri etraflıca tanıttığı görülmektedir. Bu ilmi metotla Hz. Peygamber'in hangi şartlar içerisinde ve nasıl bir çevrede tebliğ faaliyetini sürdürdüğü gözler önüne serilerek O'nun ilahi mücadelesinin, tarihi gerçekler çerçevesinde daha doğru değerlendirilmesine olanak sağlanmaktadır.
Hz. Muhammed ve Evrensel Mesajı'nın diğer siyer kitaplarından farklı bir yönü ise Hz. Peygamber'i yalnızca siyasi liderlik vasıflarıyla ve yaptığı savaşlarla öne çıkarmayıp, bu faaliyetlerinin yanı sıra özellikle Medine dönemindeki çalışmalarıyla kurduğu sosyal düzene de genişçe yer ayırmasıdır. |
Hz. Muhammed ve Evrensel Mesajı'nın diğer siyer kitaplarından farklı bir yönü ise Hz. Peygamber'i yalnızca siyasi liderlik vasıflarıyla ve yaptığı savaşlarla öne çıkarmayıp, bu faaliyetlerinin yanı sıra özellikle Medine dönemindeki çalışmalarıyla kurduğu sosyal düzene de genişçe yer ayırmasıdır. Ne yazık ki klasik siyer yazıcılığında Hz. Peygamber'in siyasi mücadelesine ve özellikle de Mekkeli müşriklerle yaptığı savaşlara geniş yer ayrıldığı ve ümmeti içerisinde yeni bir sosyal düzen kurmaya yönelik çalışmaları üzerinde yeterince durulmadığı görülmektedir. Bu tavır zamanla Hz. Peygamber'in yalnızca savaşçı bir lider vasıflarıyla zihinlere yer etmesine sebep olmuştur. Oysaki yazarın da belirttiği gibi Hz. Peygamber'in savaşlarda geçen ömrü 23 yıllık peygamberlik süresinin yüzde ikisine tekabül etmektedir. Diğer yandan O'nun asıl başarısını, zamanla sınırlı siyasi galibiyetlerden ziyade kurduğu ve geleceğe miras bıraktığı sosyal düzende ve temsil ettiği insan profilinde aramak gerekmektedir. Bu düşünceden hareket eden yazarın, O'nun Medine dönemine ait bu faaliyetlerine ve örnek insani vasıflarına da eserinde genişçe yer ayırdığı görülmektedir.
Hz. Muhammed ve Evrensel Mesajı'nın dikkat çeken bir yanı da eserde zengin bir görsel malzemenin sunulmuş olmasıdır. Hz. Peygamber'in yaşadığı coğrafyaya dair fotoğrafların yanı sıra o devrin siyasi yapısını gösteren haritaların ve çeşitli krokilerin de kitapta geniş bir yer tuttuğu görülmektedir. Bu zengin görsel malzemenin, anlatıma ve kitabın rahat ve doğru anlaşılmasına ciddi bir katkı sağladığı söylenebilir.
Son olarak Hz. Muhammed ve Evrensel Mesajı'nın, Hz. Peygamber'in hayatını, faaliyetlerini ve örnek kişiliğini klasik siyer kitaplarından farklı bir metotla tarihsel gerçekler doğrultusunda ele alan, ilmi nitelikleri haiz bir eser olduğunun altını çizmek gerekmektedir.
OKUMA PARÇASI: TOPLUMSAL SORUNLAR KARŞISINDA HZ. MUHAMMED
İhtilaf ve Çekişmeler
İslam'la birlikte kabileler ve fertler arasında öteden beri süregelen kavgalar büyük çapta önlenmişti. Ancak zaman zaman çeşitli sebepler yüzünden Müslümanlar arasında huzur bozucu ihtilaf ve çekişmeler çıktığı da oluyordu. Hz. Peygamber bu tür olayları câhiliye zihniyeti olarak değerlendiriyor ve anında önlemeye çalışıyordu. Bir gün Evs ve Hazrec'e mensup bir grup Müslüman birarada oturup sohbet ederlerken yanlarına uğrayan bir Yahudi, Müslümanların bu şekilde birlik ve beraberlik içinde bulunmalarını kıskanır. Sonra bir Yahudi gence, onların yanına giderek, Evs ve Hazrec arasında meydana gelen Buâs Savaşı'nı ve ondan önce meydana gelmiş olan savaşları hatırlatmasını ve bu savaşlar üzerine birbirleri hakkında söylemiş oldukları şiirleri okumasını ister. Genç adam kendisine verilen görevi yerine getirir. Bunun üzerine Evs ve Hazrec'e mensup Müslümanlar birbiriyle çekişmeye başlarlar. Hatta işi, silaha sarılarak dövüşmek üzere harekete geçmeye kadar götürürler. Durumu öğrenen Hz. Peygamber olaya müdahale ederek şunları söyler: "Ey Müslüman topluluğu! Allah'tan sakınınız. Ben aranızda bulunuyorken, Allah sizi İslam'la şereflendirmiş, onunla size ikramda bulunmuş, câhiliyeden kurtarmış, küfürden uzaklaştırmış ve kalplerinizi birleştirmiş iken, nasıl oluyor da câhiliye davası güderek birbirinize düşüyorsunuz"? Onun bu sözleri üzerine Müslümanlar derhal kavgaya son verip birbiriyle barışırlar.
Böyle bir çekişme, Mustalikoğulları Savaşı'ndan sonra muhâcirler ile ensar arasında da meydana gelmiştir. Bu savaş Müslümanların galibiyetiyle sonuçlandıktan sonra, muhâcirlerden ve Hz. Ömer'in ücretli seyisi Cehcâh el-Gıfârî ile ensardan Benî Avf'ın halîfi Sinan b. Vebre arasında Müreysî' kuyusundan su çekerken kavga çıkar. Cehcâh, Sinan'a birkaç defa vurur. Bunun üzerine Sinan b. Vebre "Yetişin ey ensar"!, Cehcâh da "Yetişin ey muhâcirler" diyerek muhâcirleri ve ensarı imdada çağırırlar. Muhâcirlerle ensar birbirine girecekleri sırada ileri gelen kişiler araya girerek yatıştırıcı konuşmalar yaparlar. Bu arada Hz. Peygamber olay yerine gelerek duruma müdahale eder ve bunun câhiliye halkının da'vâsı olduğunu söyler. Olayın mahiyetini öğrenince de "Bırakın bunu! Bu kötü bir şeydir" buyurur.
Kitabın Künyesi:
Adı: Hz. Muhammed ve Evrensel Mesajı
Yazar: Prof. Dr. İbrahim Sarıçam
Yayınevi: Diyanet İşleri Başkanlığı Yayınları
Yayın Yılı: 2004
Sayfa: 437