MEKKE NEW YORK MU OLUYOR?
Hz. İbrahim’in inşası ve haccı ilan etmesinden bu yana yeryüzünde tevhid inancının merkezi olarak varlığını sürdüren Kâbe, göz göre göre kayboluyor.
Asırlardır her türlü doğal felakete hatta savaşlara direnen Kâbe, güç gösterisi yapanların zenginliğine mi yenik düşecek? Bundan birkaç yıl sonra, evet birkaç yıl sonra Allah’tan mağfiret dilemek ve Hz. Muhammed (sav)’in yaşadığı topraklara tanık olmak için Kâbe’ye akın eden hacı adayları artık çok farklı manzaralarla karşı karşıya kalacak.
Her geçen gün İslam mimarisi ve tarihinin sembol mekânlarından birinin yıkıma uğradığı Kutsal Topraklar'daki bu gidişatın artık daha yüksek sesle tartışılması gerektiği dile getiriliyor.
YENİ MEKKE PROJESİ
Suudi Arabistan Kralı Abdullah’ın yönetiminde olan Suud Vakfı’nın planladığı ‘Yeni Mekke’ projesinin basına bildirilmesinin ardından İslam dünyasında uzun zamandır cılız da olsa kimi tartışmalar süregeliyor. İslamiyet’in merkezi Kâbe, gelecek yıllarda gökdelenlerin çevirdiği bir alanın içinde ufacık bir noktaya dönüşecek. Yayınlanan proje maketlerine göre Harem’in çevresi gelecekte adeta ticaret merkezlerini andırıyor olacak.
Şu anki manzarada ise Kâbe’nin dört bir yanı, vinçler ve yükselen beton bloklarla çevrilmiş durumda.
60 GÖKDELEN DİKİLECEK
Proje detaylarında 14 milyarlık 6 plan için 7 bine yakın binanın yıkılması öngörülüyor.
Ömer Dağı’nda devam eden düzleştirme çalışmaları ile 230 bin metrekarelik alana oteller, yerleşim birimleri, alışveriş merkezleri ve sosyal tesislerin yer alması planlanıyor. Bölgeye 30'ar katlı 60 gökdelen inşa edilecek. Burada en az 100 bin kişinin ikamet etmesi bekleniyor. Ayrıca Ömer Dağı’nın önünde bulunan Intercontinental ve Hilton otellerinin yıkılması planlanarak buranın hemen arkasında gökdelenlerin yükseleceği belirtiliyor.
MEKKE DEĞİŞİYOR
Projeler kapsamında Mekke'nin girişinden Ömer Dağı’na kadar uzanacak, 4 kilometrelik 80 metre genişliğinde 12 şeritlik Kral Abdülaziz Yolu da inşa edilecek. Ömer ve Kindama Dağı düzleştirilecek. Yol inşaatı için Mekke'nin girişinden itibaren yüzlerce bina yıkılıyor.
10 YIL SONRA KİMSE TANIYAMAYACAK
10 yıl içerisinde tamamlanması planlanan projeler bittiğinde Kâbe’nin çevresinin görüntüsü tamamen değişmiş olacak. Bu projelerin dışında Kindama Dağı çalışmaları kapsamında Kâbe'nin yanındaki Kraliyet Sarayı kompleksinin hemen arkasındaki tepede yine lüks oteller, alışveriş merkezleri kurulacak. Son yayınlanan proje resimleri ile kutsal yapının Mekke’den ziyade daha çok New York ya da Tokyo’da yer aldığı sanılacağı belirtiliyor.
DÜNYANIN EN BÜYÜK SAATİ KÂBE’DE
Kâbe’nin çevresini lüks yaşamla yeniden inşa etmeyi adeta görev bilen yatırımcılar geçtiğimiz Ramazan ayında da dünyanın en büyük saat kulesinin açılışını yaptılar. Görenleri hayrete düşüren kule, Londra’daki Big Ben’den 6 kat daha büyük. Ayrıca Kraliyet Mekke Saat Kulesi Oteli kapsamında inşa edilen yapı, Dubai’deki Burj Khalifa (Burç Halife) gökdeleninden sonra dünyanın en uzun ikinci binası. Otelin çatı katına inşa edilen saatin tepesine yerleştirilen ve 30 kilometre öteden görülebilecek 21 bin adet beyaz ve yeşil LED ışık, 5 vakit namaz vaktini haber vermek için yanıp sönüyor.
KÂBE MANZARALI OTEL ODALARI!
Kâbe’nin etrafında özellikle son 20 yılda İslam mirasını hiçe sayarak yıkımlar gerçekleştirildi. Yaklaşık 115 milyar dolar yatırım yapıldı. Oteller ve alışveriş merkezleri ülke içinden ve dışından binlerce kişinin istihdam edilmesini sağladı. Bölgedeki emlak verilerine göre Kâbe manzaralı arsaların metrekaresi 80 bin dolar. Nüfusu 1.3 milyon olan Mekke, Hac dönemi yaklaşık 4 milyon, dönem dışında 3 milyon Müslüman’a ev sahipliği yapıyor. Hac vazifesini yapmaya gelen farklı kültürdeki ve hizmet beklentisi içinde olan Müslümanlar; böylelikle yeni bir ekonomi alanı oluşturuyor.
NELER YOK EDİLDİ?
Arkeologlardan edinilen bilgiye göre Suudi Arabistan’da 80 yıl içerisinde 300’e yakın İslami yapı buldozer ve dinamit kullanılarak yıkıldı. İşte bu yıkımlardan sadece bir kaçı;
YIKIMLARIN GÜÇ KAYNAĞI
İngiltere’den Türkiye’ye, Güney Afrika’dan Cezayir’e, Filistin’den Amerika’ya kadar tüm Müslümanları rahatsız eden bu yıkımlar karşısında Suudi Arabistan yönetimi ve halkının duyarsız kalması yeni tartışmaları da beraberinde getirdi.
Bu yıkımların fikri arka planı ise Vahhabilik adı verilen bir tür İslam yorumuna (!) dayanmakta. Suudi Arabistan’ın Necd şehrinde 1744 yılında Muhammed bin Abdülvahab'ın öncülüğünde ortaya çıkan Vahhabi mezhebine göre Hz. Muhammed (sav) döneminde varolmayan herşey yasaktır. Bu yasaklar mezarlara, türbelere kadar uzar ve mezarın değil var olması, yerinin belli olması bile haramdır. İnanışa göre Peygamberlerin ve evliyanın mezarlarına türbe yaptırmak, Allah’tan başka şeylere tapınmaktır. Her türbe puthanedir. Suudi topraklarına egemen olan Vahhabilere göre bu tarihi yıkımlara karşı vicdani sorumluluk söz konusu bile değil.
SÖZ SİZDE! YORUMLARINIZLA GÖRÜŞLERİNİZİ PAYLAŞIN!
Kutsal Topralar'daki söz konusu dönüşüm hakkındaki görüşlerinizi siz de yorumlarınız aracılığıyla bizimle paylaşın. Konuya yorumlarınızı eklemek ve görüşlerinizi dile getirerek katkıda bulunmak için lütfen tıklayın.